İSTANBUL – Türkiye yangın kuşağında olan bir ülke. Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre Türkiye’de her yıl ortalama 2 binden fazla orman yangını çıkıyor. Bunların bir kısmı ormanlardaki insan hareketliliğine bağlıyken, önemli bir kısmında ise ‘yanlış’ strateji dikkat çekiyor. Özellikle son yıllarda orman yangınlarıyla mücadelede ‘agresif söndürme yöntemi’ olarak öne çıkan uçak ve helikopter kullanımı da kamuoyunda sık sık tartışılıyor. Peki Türkiye’de neden bu kadar fazla yangın çıkıyor, daha az yangın çıkması için neler yapılabilir?
Türkiye’de çıkmış 15 büyük orman yangınını takip edip kitap yazan yangın ekologu Prof. Dr. Tuncay Neyişçi ile orman yangınlarıyla mücadeledeki hataları ve yapılması gerekenleri konuştuk. Neyişçi helikopter ve uçakların yangın söndürmedeki rollerinin ‘abartıldığını’ belirterek daha önce alınması gereken önlemlerin olduğunu söylüyor. Neyişçi, yangınla mücadelede öncelikle yangına dirençli orman kurulmasının elzem olduğuna dikkat çekiyor.
‘BU YÖNTEMLE ORMAN YANGINLARI YÜZDE 50 AZALIR’
15 Ağustos’tan beri İzmir’de devam eden orman yangınında 2 bin hektardan fazla orman alanı kül oldu. Yangının büyüyüp yayılmasında rüzgarın şiddeti ve havanın kuru olması konuşuldu. Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, orman içindeki rüzgarın kontrol edilmesinin, orman yangınlarını azaltacağını savunuyor. Neyişçi, 35 yıldır aynı uyarıları yaptığını belirterek, rüzgarın ormanlarda azaltılmasıyla yangın çıkma riskinin yüzde 50 azalacağından söz ediyor.
ORMAN İÇİNDE RÜZGAR NASIL ENGELLENİR?
Peki bu nasıl mümkün olabilir? Neyişçi’ye göre sorunun cevabı şöyle: “Orman içerisindeki ağaçları kesseniz bile yanıcıları engelleyemezsiniz. Yerde kozalak kalsa o da yanar. Yanıcıları ortadan kaldırmanız mümkün değil fakat rüzgarı kontrol edebilirsiniz. Sık dikilmiş servi ağaçlarıyla rüzgar perdeleri yaparsanız, ormanın içerisine rüzgar hızını düşürürsünüz. Rüzgarın hızı düşünce yangını daha rahat kontrol edersiniz. Helikopterler de daha etkili çalışma yapabilirler. Çok basit bir şey. Bu hiç yapılmadı. Rüzgarı engellerseniz ağaçların nem miktarını da korursunuz, bu iklim değişikliği için de son derece önemli. Yurt dışında projeler yapıldı ancak Türkiye’de akademi bile bu konuya sahip çıkmış değil.”
‘İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN ETKİSİ AZ’
Neyişçi, Türkiye’de yanan alanların, başlangıç ve devam ediş noktalarının yüzde 70’e yakın oranının 10 ya da 20 sene önce ormanlaştırıldığını belirtiyor: “Yeniden ormanlaştıracağınız yerlerin rüzgara karşı korunmuş olması gerekirdi. İzmir’deki yangın nereden çıktı? Piknik deniyor. Ancak henüz net değil. Yangının çıktığı yer ağaçlandırma alanıdır. Bu alanlar 10 yaşından 35 yaşına gelinceye kadar inanılmaz derecede yanıcıdırlar. Ağaçlandırdığınız alanları yangına dirençli yapmazsanız, yangını kontrol etmekte zorlanırsınız. Bu yangınlar sadece iklim değişikliği ile açıklanamaz. Hatta etkisi çok azdır.”
‘HELİKOPTER VE UÇAK YARARSIZ DEĞİL AMA NASIL KULLANDIĞINIZ ÖNEMLİ’
Neyişçi, Türkiye’de helikopter ve uçakla yangın söndürmeye başlandığı günden itibaren büyük orman yangınlarının sayısının da giderek arttığını söylüyor. Yangınların kısa sürede söndürülmesinin etkili olmadığını da savunan Neyişçi, “Yangını söndürdüğünüzü zannedersiniz” diyerek şöyle devam ediyor:
“Aynı alanda ormanın geri kalan kısmında yanıcı madde yönetimi işlemi yapmazsanız daha sonraki yıllarda çıkacak yangınların daha büyük ve daha şiddetli olmasına neden olursunuz. Yani, o ormandaki yanıcı maddelerin azaltılması çalışmalarını yapmadığınız sürece daha sonra çıkacak yangınların daha da büyük olmasının alt yapısını oluşturursunuz. Bu hiç yapılmıyor. Son 15 yıldan beri süren ‘agresif orman yangını mücadele stratejisi’ bu büyüyen, şiddetlenen orman yangınlarının temel nedenidir. Yangınları kolay söndürdük diye övünüyorsunuz ancak sonrasıyla ilgili çalışmaları yapmıyorsunuz. Olan budur. Amerika yaşadı bunu daha önce. Helikopter ve uçak yararsızdır anlamı çıkmaz buradan, ama bunları nasıl kullandığınız önemli.”
CNN STRATEJİSİ
Orman Genel Müdürlüğü’nün orman mühendislerinden oluşan teknik ekibe sahip olduğunu hatırlatan Neyişçi, mühendisliğin mitler üzerinden değil gerçekler üzerinden iş yaptığını söylüyor: “Halk ne derse desin. Amerika’da uçakla yangın söndürmeye CNN stratejisi denir. Kamuoyu baskısıyla yapılır bunlar.”
‘KARA EKİPLERİ TEMBELLEŞTİ’
Neyişçi, 1994 Çanakkale yangınında hiç helikopter ve uçak kullanılmadığını, insan gücüyle söndürüldüğünü belirterek, Türkiye’nin kara ekiplerinin tembelleştiğini ve deneyimlerini kaybettiğini savunuyor:
“Türkiye’nin kara ekipleri, son derece önemlidir. Bizde bunlar artık aksesuar haline geldi. Temel nedenlerden bir tanesi de bu. Helikopter ve uçakla yangın söndürülür ancak arkasından gerekli çalışmaların yapılması gerekir. Bir yerde yangın çıkmışsa, orada yanıcı koşullar oluşmuş demektir. Yani o alan yanmaya hazırdır.”
‘ÖNÜMÜZDEKİ SENE SONUÇLARINI ALIRIZ’
Peki yanan alanların özellikleri neler?
Neyişçi, orman yangınlarında yanan alanların yüzde 70’inin ağaçlandırma yapılan yerler olduğunu belirtiyor ve bunun da büyük bir yanlış olduğunu ifade ediyor: “30 sene önce nelerin yapılması gerektiği yazıldı. Ne pahasına olursa olsun söndürme anlayışını terk edip, orman yangınları yönetimi aşamasına geçmek zorundayız. Orman yangınlarıyla mücadelenin temel nedeni budur. Amerika da uçak kullanıyor. Ancak yangınla mücadelede yangın stratejisine yıllar önce geçtiler. Orman içerisinde kış aylarında orman yangını riskinin az olduğu dönemlerde yanıcı maddeleri yüzde 80 oranında azaltabilirsiniz. Bir helikopterin yıllık kirasıyla Türkiye’nin riskli bölgelerindeki ormanlar içerisindeki yanıcı maddelerin hepsini temizleriz. Önümüzdeki sene bunun sonucunu görürüz.”